İnsan Hakları Günü – Güney Kore’de
Sendikacıların Tutuklanmasına Son Verin
Dünya İnsan Hakları Günü’nde mutlak temel haklarımızdan biri olan ve sendikalara üye olma ile barışçıl toplanma hakkını da içeren örgütlenme özgürlüğümüzün çok sayıda cephede saldırıya uğradığını gözlemliyoruz.
Güney Kore Sendikalar Konfederasyonu Başkanı Han Sang-Gyun, ülkesinde işçi haklarına ciddi biçimde zarar verecek olan geriletici işgücü reformuna karşı düzenlenen eylemlere liderlik ettiği gerekçesiyle bugün polis tarafından tutuklandı. 1,000’in üzerinde polis memuru, O’nun korunmak amacıyla sığındığı tapınağın çevresinde toplanmıştı. “Bugün tutuklanmış olsam da, hükümetin çalışma koşullarını kötüleştiren politikalarına dur demek için mücadelemi sürdüreceğim”, dedi basın mensuplarına, gözaltına alınmasının hemen öncesinde. Askeri dikta döneminden bu yana yaşanan en ağır bastırmayla sonlandırılan protestolara katıldıkları gerekçesiyle yüzlerce sendikacı halen Güney Kore polisinin hedefinde.
Diğer pek çok ülkede daha sendikalar ve insan hakları zorlu bir süreçten geçiyor. Kamboçya’da, işçilerin örgütlenme hakkını kısıtlayan bir yasa tasarısı gündemde. Diğer hususların yanı sıra bu yasa tasarısı sendika kurulması sürecini engelliyor, kayıt dışı koşullarda çalışan işçilerin sendikalara katılmasını yasadışı kılıyor ve grev hakkına ciddi kısıtlamalar getiriyor.
Güçlü iş dünyasının çıkarları ile desteklenen hükümetler peşi sıra ülkelerinde işçilerin örgütlenme ve çalışma yaşamında temsil edilme haklarını ihlal etmeye çalışıyorlar. Swaziland’da hükümet tüm sendika federasyonlarını ve onların faaliyetlerini yasakladı. Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Sudi Arabistan ve bölgedeki diğer ülkelerde, göçmen işçilerin sendikalara katılması yasaklandı ve hakları açıkça suiistimal ediliyor olsa da buna karşı seslerini yükseltemez hale getirildiler. Orta Amerika’da yer alan pek çok ülkede sendikacılar, güçlü işverenler ve iş dünyasının seçkinleri ile işbirliği içerisinde olan gerillalar, paramiliter ve suçlular gruplar tarafından hedef alınıyor ve öldürülüyorlar.
BM İnsan Hakları Konseyi 2010 yılında aldığı kararla, devletlere, insanların barışçıl toplanma ve sendikalar ile diğer kuruluşlar bünyesinde özgürce örgütlenme haklarına riayet edilmesi ve bu hakların bütünüyle korunmasına dair yükümlülüklerini hatırlattı. Örgütlenme Özgürlüğü’nün ayrıca, Uluslararası Çalışma Örgütüne üye 183 ülkeden 153’ü tarafından imzalanmış olan 83 nolu ILO Temel Sözleşmesi ile de güvence altına alınması gerekmektedir.
10 Aralık tarihi bizlere eşitlik, saygınlık ve insan haklarına saygının adil bir toplum için temel teşkil ettiğini hatırlatıyor. İnsan haklarının bir parçası olan emeğin hakları için mücadele vermeyi ve tüm işçilerin söz sahibi olma hakkını savunmayı sürdürmeye ihtiyacımız var.
Kaynak: BWI