Avrupa İnşaat ve Ağaç İşçileri Federasyonu (EFBWW) İnşaat Daimi Komitesi’nin 2014 ilk yarıyıl toplantısı 23 Nisan, Çarşamba günü Brüksel’de yapıldı. 14 Avrupa ülkesinden 18 sendikayı temsilen 35 katılımcının hazır bulunduğu toplantıda Sendikamızı Genel Başkanımız Ramazan Ağar ve Genel Teşkilatlandırma Sekreterimiz Mehmet Yolasığmazoğlu komite üyesi, Genel Sekreterimiz Tevfik Özçelik ve Dış İlişkiler Uzmanı Özgür Doruk ise gözlemci olarak temsil ettiler.
31 ülkeden 2,5 milyon inşaat, ağaç ve orman işçisini temsil eden EFBWW’nin İnşaat Daimi Komitesi Toplantısı büyük oranda 2009 – 2014 yıllarını kapsayan sürece ilişkin faaliyetlerin raporlanması gündemi üzerine bina edilmişti. Avrupa Parlamentosu’nun 7. Yasama Dönemi’ne tekabül eden bu süreçte EFBWW’nin; göç, emeklilik politikaları, kamu ihaleleri, kayıt dışı istihdam, mesleki ve sendikal eğitim ile çevreci istihdam olanaklarına odaklanmış olduğu, Komite Sekreteri Werner Buelen tarafından katılımcılara takdim edilen başlıklardı.
Güvencesiz Çalışma
ve Artan Belirsizlik
Komite Başkanı Dietmar Schäfers’in toplantı gündemini ve bir önceki komite toplantısı tutanaklarını delegelerin oyuna sunması ardından, EFBWW İnşaat Daimi Komitesi Sekreteri Werner Buelen’in “güvencesiz çalışma” üzerine federasyonumuzun faaliyetlerine ilişkin raporu sunuşuna geçildi. Bilindiği üzere geride kalan 10 yıl içerisinde ve bilhassa son yılları tahakküm altına alan finansal kriz süresince emek piyasası hızla değişime uğradı. Bu değişim büyük ölçüde işverenlerin menfaatine gelişti. Aşırı esnek ve hiçbir istihdam güvencesi içermeyen güvencesiz işler hızla yayıldı.
AB yasa yapıcıları ve yetkili organları, ulusal otoriteleri de arkalarına alarak bu duruma deyim yerindeyse çanak tuttular. Bunun en açık kanıtları ise şunlardır; Güvenceli esneklik adıyla ortaya atılan istihdam ilişkisini düzensizleştirme biçimi esnek istihdamı arttırmak ve güvenceyi düşürmek için tüm Avrupa’da teşvik edildi. Tüm AB üyesi ülkelerin uyması zorunlu kılınan, sosyal güvenceyi bertaraf eden, emek maliyetlerini düşüren ve işçileri güvencesizleştiren emek piyasası reform programları yürürlüğe konuldu. İşçilerin çalışma ve yaşam koşullarına ilişkin taleplerini dile getirmek amacıyla kurdukları örgütlerin tanınmaması süreci başlatıldı. İşçilerin korunması gerekliliğinin bir yönetimsel ve finansal yük olduğu bilinci yaygınlaştırıldı. Ücretler üzerinden yapılan rekabet te dâhil olmak üzere, serbest piyasa rekabetine tanınan sınırsız alan, nitelikli işleri azaltırken, güvencesiz işlere ve hileli uygulamalara yükseliş eğilimi kazandırdı.
Buelen raporunda güvencesiz istihdam biçimleriyle mücadele amacıyla; IndustriALL Küresel Federasyonu, Avrupa Taşımacılık İşçileri Federasyonu (EFT), Avrupa Kamu Hizmetleri Sendikaları Federasyonu (EPSU), Avrupa Gıda, Tarım ve Turizm İşçileri Federasyonu (EFFAT), Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) ve federasyonumuz EFBWW’nin müşterek bir eylemi hayata geçirme planını komiteye tebliğ etti.
Strateji metninde yer alan ve anılan federasyonların taleplerini içeren bildirge şu maddeleri içermektedir; Güvencesiz istihdam ilişkileri yerine yapısal istihdam biçimlerini uygulamaya koyun, tüm işçiler için asgari güvence garantisi getirin, mevcut kurallara uyumluluğu Avrupa çapında etkin bir biçimde izleyin, yasal ve uygulamaya dönük boşlukları kapatın, işgücü istismarı, sosyal sahtekârlık ve gerilemeye karşı mücadeleye katılın, Avrupa’nın finansal kaynaklarını yolsuzlukların daha iyi denetlenmesi ve yaptırım altına alınması için yönlendirin.
Kamu İhaleleri Üzerine
Yeni AB Yönergesi
EFBWW kamu ihalelerine ilişkin yeni bir AB Yasası’na ihtiyaç olduğunu son yasama dönemi içerisinde, hazırladığı ve Avrupa Komisyonu’na sunduğu 3 ayrı bildirge ile dile getirmişti. İnşaat Daimi Komitesi Toplantısı’nın öğleden sonraki oturumlarında, 15 Ocak 2014 tarihinde Avrupa Parlamentosu’nda kabul edilen yeni yönergeye ilişkin federasyonumuzun pozisyonu, Genel Sekreter Sam Hagglund tarafından açıklandı.
Yönergeye EFBWW’nin kararlı girişimleri neticesinde; kamu ihalelerinde ekonomik açıdan en avantajlı olma ölçütünün yanına sosyal ve çevresel yönelimlere ilişkin ölçütlerin de eklenmesi, aşırı derecede düşük tekliflerin detaylı bir hukuki incelemeye tabi tutulması ve ihaleye konu olan işlerin alt işverenlere devri süreçlerine daha katı yaptırımlar getirilmesi yenilikleri dâhil edildi.
Hagglund sunuşunda yeni yasanın uygulama süreçlerine ilişkin EFBWW’nin artı talepleri olduğunu belirtirken, talepleri ise şu şekilde sıraladı; Sahtekârlıkları bilinen şirketlerin kamu ihalesi süreçlerine erişimi güçleştirilmelidir. Yönergenin iç hukuka aktarılmasında bu husus açık ve net kurallara bağlanmalıdır. İhale süreci öncesinden, ihalenin kapanmasından sonraki sürece kadar tüm ihale periyodu yeterli denetime tabi tutulmalıdır. Hukuk ihlallerinin gerçekleşmesi durumunda gerekli yaptırımlar hızla ve caydırıcı biçimde uygulamaya konmalıdır. Kamu ihalelerine konu olan para kamuya yani vergi mükelleflerine ait olduğundan, ihaleye girecek firmaların kurallara eksiksiz bir biçimde uyması hassasiyet arz etmektedir. Bu nedenle, ihale süresince uyulacak kurallar açık ve net olmalıdır. Bu “tam şeffaflık” durumu hem kamu otoriteleri, hem de ihaleye girecek aktörlere eşit düzeyde uygulanmalıdır.
Ağar, “Örgütlenme Önündeki
Engeller Varlığını Koruyor”
İstihdam, sağlık – güvenlik ve mesleki eğitim çalışma gruplarının raporları ardından komite toplantısı, “son dönem toplu pazarlık müzakereleri ve örgütlenme süreçlerine” ilişkin delegelerin ulusal düzeyde gerçekleştirdikleri faaliyetlerini aktardıkları açık oturum ile son buldu. Bu bölümde söz alan Genel Başkanımız Ramazan Ağar EFBWW İnşaat Daimi Komitesi üyelerine; Karayolları Genel Müdürlüğü işyerlerinde taşeron şirketler aracılığıyla çalıştırılan işçileri örgütleme çalışmamız, 30 Mart 2014 tarihinde Büyükşehir Belediyeleri’ne devredilen 28 İl Özel İdaresi’ne mensup üyelerimizin haklarının korunması mücadelemiz ve özel sektördeki örgütlü kapasitemizi de geliştirme girişimlerimiz ile ilgili bilgiler aktardı. Ağar konuşmasını şu sözleri ile tamamladı;
“Özel sektör örgütlenmesine yönelik tüm bu çalışmalarımıza karşın, ülkemizde bu girişimlerin başarıyla sonuçlanması önündeki engeller halen önümüzde durmaktadır. 2012 yılında yürürlüğe konulan Yeni İş Yasası ile Sendikaya üyelikte ve üyelikten istifada noter şartı kaldırılmıştır, internet üzerinden Sendika üyeliğine olanak tanıyan e-Devlet sistemi hayata geçirilmiştir. Bu yolla, her ne kadar işçilerin örgütlenme özgürlüğü pratiğine olumlu katkı yapılmış olsa da, yerine getirilen sistem, işverenlerin işçiler üzerinde baskı oluşturarak, sendika üyeliğinden istifa ettirmelerinin kolaylaşması açısından suiistimale açıktır”.