EFBWW İnşaat Daimi Komitesi Toplantısı
Avrupa İnşaat ve Ağaç İşçileri Federasyonu (EFBWW) İnşaat Daimi Komitesi toplantıları 12 – 13 Ekim 2010 tarihlerinde Lüksemburg’da yapıldı. Toplantılara aynı zamanda komite daimi üyesi de olan Genel Başkanımız Ramazan Ağar öncülüğünde, Genel Başkan Yardımcımız Bekir Avcı, Genel Mali Sekreterimiz Yusuf Doğan, Genel Mevzuat Sekreterimiz Recep Karakaşlı ve Dış İlişkiler Uzmanı Özgür Doruk’tan oluşan heyet ile katıldık.
31 Avrupa ülkesinden 2,5 milyona yakın işçiyi temsil eden EFBWW İnşaat Daimi Komitesi toplantı gündemi, içinde bulunduğumuz süreçte yaşanan küresel krizin etkileri, giderek yaygınlaşan güvencesiz istihdam biçimleri, yükselen işçi göçleri ve AB’de “tek pazar ekonomisi” girişimleri çerçevesinde şekilleniyordu. Ayrıca 2010 yılının son komite toplantısı da olan oturumlar, EFBWW bünyesinde faaliyet gösteren mesleki eğitim, iş sağlığı ve güvenliği ve sosyal diyalog çalışma gruplarının ikinci yarıyıl faaliyet raporlarını ibrasını da içeriyordu.
Oturumlar 12 Ekim, Salı günü gündemin ve bir önceki komite tutanaklarının onaylanması ile başladı. EFBWW İnşaat Sekreteri Werner Buelen tarafından gerçekleştirilen ilk sunum; AB dönem başkanı Jose Manuel Barroso tarafından İtalyan ekonomist Mario Monti’ye hazırlatılan ve AB tek pazar ekonomisine giriş stratejilerine yol haritası teşkil eden rapora yönelik EFBWW inisiyatiflerini içeriyordu. Raporun ana hipotezi, Avrupa ortak pazarını rekabetçi tutmak ve sürdürülebilir ve sosyal bir ekonomi yaratmak için yeni bir strateji geliştirilmesinin hayati önem taşıdığıdır. Bununla beraber rapor; temel işçi haklarını hiçe sayarak, işçilerin AB içerisinde serbest dolaşımını “malların serbest dolaşımı“ yönetmeliğine bağlayıp, grev vb. birçok hakkı yasadışı niteliğe sokacak önermeler içermektedir. Geçtiğimiz aylarda tesislerimize gelerek, eğitimlerimize katkı sunan Werner Buelen, EFBWW’nin rapora karşı duruşunu şu sözlerle ifade etti: “Mario Monti’nin önerileri son derece basit ve zamansız olmakla birlikte, sadece tek pazar ve malların serbest dolaşımı yanlısı ifadeler içermektedir. Sendikal hareket olarak söz konusu rapora ilişkin endişeler duymamız için daha çok başlık var. EFBWW ve üyeleri, Avrupa Sendikalar Konfederasyonu’nun (ETUC), raporun açıkça tarafı olduğu tek pazar sisteminin temel işçi haklarına hiçbir öncelik tanımadığı savunmasıyla yürüttüğü çalışmalarına destek vereceklerdir. Söz konusu rapor kabul edilemez!”.
Komite toplantısı “işçilerin bir ülkeden diğerine gönderilmesi”ne ilişkin AB yönetmeliği üzerine devam eden müzakerelere ilişkin, üye ülkelerden katılımcıların görüşlerini dile getirdiği panel ile devam etti. Oturumların üçüncü ana başlığı, EFBWW’nin Mart ayından bu yana yürüttüğü “Yasadışı İstihdamla Mücadele” kampanyasıydı. EFBWW’nin, Avrupa İnşaat Endüstrisi Federasyonu (FIEC) ile konuya ilişkin ortak çalışma taleplerinin karşılık bulmayışı ve AB nezdinde girişimlerinin mücadeleyi bir sonraki aşamaya taşıyacak sonuçlar vermemesi ardından başlattığı kampanya, AB yasa koyucularının 15 ana konuya odaklanması için çağrıda bulunuyor:
Taşeronlarla ilgili problemler. Sınır ötesi işgücü denetimlerinin yapılabilmesine dair olasılıklar. Yabancı uyruklu işçi istihdam edecek işverenlerin konu ile ilgili yetkin uzman bulundurması. Çalışmak için bir başka ülkeden getirilecek olan işçileri, çalışacakları ülkede sahip olacakları haklar hususunda bilgilendiren, işçilerin kendi dillerinde işveren tarafından hazırlanmış dokümanlar. Kendilerini temsil eden kuruluşlarca işçilere asistanlık ve yardım hizmetleri verilmesi. İşçilere yönelik istismarın ana nedeni olan konaklama ve seyahat masraflarının işverenlerce karşılanması. Ücretlerin gerçek tutarında yatırılıp yatırılmadığını denetlemek için, işverenlerin ücretleri banka ya da posta ofisi kanalıyla işçilere ödemesi. İşverenler tarafından işçilere uygulanan haksız ve anormal cezalar. İşverenlerin, işçilere eksik ya da hiç sosyal güvenlikten yararlanma imkanı vermemesi sorunu. İşçilere tüm Avrupa’da geçerli olacak Sosyal Kimlik Kartı çıkarılması gereksinimi. Çalışma müfettişlerinin işlerini daha verimli yapabilmeleri için sınır ötesi enformasyon alışverişini sağlayacak web tabanlı bir sistem. İşverenlere yönetimsel ve yasal cezaların uygulanmasını zorlaştıran prosedürlerin hafifletilmesi. Çalışma yasalarının sistematik biçimde ihlali. Sosyal güvenlik sistemine ilişkin ihlallerin ülke ayırt etmeksizin tanınması. Çalışma müfettişlerinin işlerini daha verimli yapabilmeleri için kendilerine tüm finansal, enformasyonel ve lojistik desteğin sağlanması.
Toplantıların ilk gün oturumlarında görüşülen son başlık, mevsimlik işçilere yönelik AB düzeyinde müzakere edilen yasa tekliflerine ilişkindi. Genel Sekreter Sam Hagglund, yasa tekliflerine yönelik EFBWW ve üyelerinin tavrını şu sözlerle özetledi: “Şunu belirtmek gerekir ki teklif edilen yönetmelik pek çok işçi istismarının farkındadır, ancak bu sorunlara çözüm üretmekte yetersiz kalmaktadır. Bu sorunlardan bazıları: dehşete düşürücü konaklama koşulları, son derece tehlikeli çalışma koşulları, sosyal sigorta / güvenlik olmayışı, uzun çalışma süreleri, gerçekçi ücretler ödenmemesi, sayısız yasadışı kesinti, yüksek aracı komisyonları, seyahat ve ikamet giderleri, işçilerin toplumdan izolasyonu, işçi haklarının yok sayılması, işçileri evlerine geri götürmeye yönelik tehditlerdir. Önerilen yönetmeliğin hileli uygulamalar gerçekleştiren işverenlere dönük herhangi bir cezai müeyyide içermemesi ve işçilere dönük herhangi bir koruma önlemine yer vermemesi dikkat çekicidir. Söz konusu yönetmelik patentli bir biçimde ucuz işgücü arayışı içinde olan işverenlere hizmet eder niteliktedir. EFBWW önerilen yönetmeliği mevcut haliyle kabul edilemez bulmaktadır!”.
13 Ekim, Çarşamba günü başlayan ikinci gün oturumlarında katılımcılar, küresel finansal krizin ülke ekonomilerine etkilerini ve bağıtladıkları ya da devam eden toplu sözleşme görüşmelerine ilişkin değerlendirmelerini komiteye sundular. Türkiye Yol-İş Sendikamız adına burada sunduğumuz tebliğ büyük ilgi gördü ve şu konulara dikkat çekiyordu:
“Türkiye’de 2009 yılı küresel finansal krizin etkilerinin emekçiler tarafından iyiden iyiye hissedildiği bir yıl oldu. 46.000 sendikalı işçi işten çıkarıldı. Özel sektörde işsizlik arttı, ücretlerde kesintiye gidildi ya da hiç ödenmedi, çalışma saatleri uzadı, ücretsiz izinler arttı. İşverenlere, işçilerin sigorta primine ilişkin işsizlik fonundan ve hazineden hükümet desteği verilmesine rağmen, işten çıkarmalara devam ettiler.
2008 yılının sonlarında ortaya çıkan küresel kriz % 10 civarında seyreden işsizlik oranını, yıl bazında %3.2 artırarak % 13.4 düzeyine yükseltmiştir. Yüksek işsizlik oranları işsiz kalma riskini yükselttiği gibi, sendikal örgütlenmeye de olumsuz etki etmiştir. Son verilere göre, genç nüfusumuzun yüzde 25.9’u işsizdir. İşsizlik, gençler arasındaki toplumsal eşitsizliği derinleştirdiği gibi öğrenim düzeyleri ne olursa olsun, toplumsal yaşamdan koparıcı bir etkide bulunmakta, eşitsizlikleri süreklileştirmeye yarayan en önemli ekonomik zorlama mekanizmalarından biri haline gelmektedir. Çalışan gençlere de güvencesiz, sendikasız, dayanışma kültürünün her geçen gün yıpratıldığı, vahşi rekabet koşulları dayatılmaktadır. İstatistik kurumunun, 2009 Aralık – Ocak – Şubat aylarını kapsayan işgücü araştırması sonuçları, kriz süresince toplam işsizliğe üç ayda 1 milyon 484 bin kişi daha katıldığını ortaya koymuştur”.
EFBWW İnşaat Daimi Komitesi toplantıları iş sağlığı ve güvenliği, mesleki eğitim ve sosyal diyalog çalışma gruplarının ikinci yarıyıl faaliyet raporlarını komiteye sunması ardından sona erdi.