Avrupa Kamu Hizmetleri Sendikaları Federasyonu’nun (EPSU) Toulouse’da gerçekleştirilen 9. Genel Kurulu ardından Genel Sekreterlik görevinden ayrılan Carola Fischbach – Pyttel, Türkiye sorumlusu olarak atandığı yeni görevi vesilesiyle 2 Temmuz 2014, Çarşamba günü Sendikamıza istişare ziyaretinde bulundu. Pyttel’e ayrıca PSI – EPSU Güney Doğu Avrupa Bölge Direktörü Marina Irimie’de eşlik ediyordu.
Sendikamız Genel Merkezi’nde gerçekleşen ziyarette heyeti Genel Başkanımız Ramazan Ağar, Genel Başkan Yardımcımız İsmet Tan, Genel Mali Sekreterimiz Yusuf Doğan, Genel Teşkilatlandırma Sekreterimiz Mehmet Yolasığmazoğlu ve Genel Mevzuat Sekreterimiz Recep Karakaşlı kabul ettiler. Sendikamız uzmanlarının da hazır bulunduğu toplantıya ayrıca EPSU üyesi Türkiye sendikalarından BELEDİYE-İŞ ve HARB-İŞ’ten yönetici ve uzmanlar da iştirak ettiler.
Pyttel ve Irimie, Sendikamız ev sahibi heyetine EPSU’nun 9. Genel Kurul’da kabul edilen ve 2014 – 2019 yılları için geçerli olacak Eylem Planı ile uluslararası üst kuruluşumuzun Türkiye ve Türkiye’den üye örgütlerine yönelik aynı döneme ilişkin planlanmış faaliyetleri hususunda bilgi verdiler. Genel Başkanımız Ramazan Ağar ise konuklarımıza; EPSU üyesi Türkiye Sendikalarının mevcut mücadele alanları, ülke gündemine ilişkin görüşleri ve Sendikamız YOL-İŞ’in EPSU faaliyetlerine ilişkin görüş ve önerilerini aktardı.
Genel Başkanımız Ramazan Ağar ayrıca, Karayolları Genel Müdürlüğü işyerlerinde taşeron şirketler eliyle çalıştırılan işçilerin örgütlenmesi mücadelemiz ve yargı kararları ile kazanılmış haklarımızın teslimi çabalarımız ile ülkemizde yaşanan yakın tarihli iş kazalarından hareketle heyeti, taşeronlaştırma sisteminin yol açtığı sorunlar hususunda bilgilendirdi.
Türkiye’de özel sektörde 572 bin, kamuda ise 661 bin dolayında taşeron işçisi bulunduğu, hemen her ülkede işgücü piyasasının bir unsuru haline gelmiş olan taşeronlaştırmanın, Türkiye’deki kadar yaygınlaşmış ve yoğunlaşmış boyutlarda olmadığını ve Türkiye’deki kadar kuralları ihlal ile yasal ve finansal sorumluluklardan kaçınma anlamı taşımadığı bilgilerini aktaran Genel Başkanımız, “Taşeron sistemi Türkiye’de, işin ve işletmenin gereklilikleri ya da teknolojik uzmanlık ihtiyacı koşullarının bir sonucu olmaktan çıkmış, işverenlerin kanun ve yönetmeliklerden doğan sorumlulukları bertaraf etmek adına başvurdukları, kuralsızlığın tüm niteliklerini barındıran yaygın bir istihdam biçimine dönüşmüştür” sözlerine yer verdi.