BWI Eylem Çağrısı: Gençlerin Önderliğinde Gerçekleşecek Küresel İklim Grevini Destekleyin: 20-27 Eylül 2019
Küresel İklim Grevi’nin, adil dönüşüm prensipleriyle sürdürülebilir bir ekonomiye geçmek hedefine ulaşmak adına tarih sayfasında bir dipnot olarak kalması ya da önemli bir dönüm noktası haline gelmesi bizlerin elindedir. Bizler, harekete geçerek iklim grevinin adil dönüşüm süreci ile birlikte sürdürülebilir bir ekonomiye kavuşmamız adına yürüttüğümüz mücadelede bir dönüm noktası haline gelmesi için elimizden geleni yapmalıyız.
BWI Genel Sekreteri Ambet Yuson bu gerekliliği şu sözleri ile ifade etmiştir; “Harekete geçmekten ve sesimizi bütün dünya genelinde duyurmak adına greve katılmaktan başka şansımız yok. Dünya genelinde böyle bir grev gerçekleştirilirken sadece işe giderek bu fırsatı görmezden gelemeyiz. Bu noktada tek söyleyebileceğim 20 Eylül günü ben ve çocuklarım bu gezegeni kurtarmak için BWI üyelerinin de aralarında bulunduğu milyonlarca insanla beraber sokaklarda olacağız”.
Sürdürülebilir bir küresel ekonomiye adil bir dönüşüm süreci sonucunda erişebilmek için verdiğimiz mücadele devam etmektedir. Paris İklim Zirvesi’nde diğer küresel sendika federasyonları, yerli halk grupları, gençler ve sivil toplum örgütleri ile birlikte BWI’nin de sunduğu talepler şirket ve ulusların temsilcileri tarafından ilk etapta reddedilmiştir. Adil dönüşüm sürecinin başlaması adına taleplerimizin reddedilmesinin ağır sonuçları her gün şahit olduğumuz olağanüstü hava değişiklikleri, ölümcül doğal afetler, çalışma hayatında hava mühalefeti sebebiyle ölümlü kazaların artması ve iklim sığınmacılarının sayısındaki artış ile gözler önüne serilmiştir.
BWI, sektörlerimizde çalışan bütün işçilerin karbon dengesizliğine sebep olan yaşam tarzlarının da iklim krizini gösteren dengenin bir parçası olduğuna inanmaktadır. Adil dönüşüm hükümetlerin ve şirketlerin yakın zamanda çalışma alanları değişime uğrayacak olan işçilere insana yakışır iş yaratılması adına yatırım yapması anlamına gelmektedir. Bununla beraber, yine adil dönüşüm bütün işçilerin yeni mesleklere adapte olması adına yeniden eğitilmesini ve bu yeni işlerde eşit koşullarda çalışmak adına toplu iş sözleşmeleri ile bağıtlanmaları demektir. Adil dönüşüm kapsamında, mesleki eğitim programları bütün işçilerin yeni sürdürülebilir ekonomide iş bulabilmesi adına etkili bir araç haline getirilmelidir. Yine bu kapsamda işçilerin adil dönüşüm sürecinin odak noktası olmaları sebebiyle sendikaların sürece etkin olarak dahil olması gerekmektedir. Bu noktada bizler hiçbir işçinin hakkının yenmediği bir süreç için mücadele vermekle yükümlüyüz.
Paris’te 2017 yılında gerçekleştirilen 23. Taraflar Konferansı’nda pek çok hükümet adil dönüşüm, insana yakışır iş ve kaliteli mesleklerin ortaya çıkarılmasının oldukça kritik bir öneme sahip olduğunu kabul eden taahhütlerde bulunmuştur. Buna karşın, 2017 yılından bu yana Ulusal Olarak Belirlenmiş Katkılar’ın ne olacağı dair karar verme aşamasında örgütlü emeğin talepleri dikkate alınmamıştır.
Buna istinaden gelecekleri ipotek altında olan öğrenciler daha iyi bir gelecek taleplerini duyurmak adına yeni yöntemler belirlemek için harekete geçmişlerdir. Küresel İklim Grevi seslerini duyurmak adına gösterdikleri çabanın sadece bir ayağıdır. BWI olarak bizler gençlerin bütün bu çabalarını takdir ediyor ve eylem ve mücadelelerinde onlara tam destek veriyoruz. 20-27 Eylül haftasında da BWI ve üyeleri harekete geçerek gençlerin iklim krizine karşı verdikleri mücadeleyi duyurmak adına dünya genelinde planladıkları eylem ve etkinliklere katılacaklardır.
Dahası deneyimlerimizden bildiğimiz üzere bu grev tek başına yeterli olmayacaktır. Aslen ihtiyacımız olan işçilerin, öğrencilerin, çiftçilerin ve deniz seviyesi ve hava sıcaklığının artması sonucu yaşam alanları tehlike altında olan herkesin küresel bir koalisyon yaratmasıdır. Bu koalisyon karbon salınımını ve diğer kirlilik yaratan etmenleri tek başına piyasanın başarısızlığı olarak değil küresel piyasa mekanizmasının ve bu mekanizmayı destekleyen neo-liberal politikaların sonucu olarak görmelidir.
Bizler, Polonyo’da 2018 yılında gerçekleştirilen 24. Taraflar Konferansı’nda (COP24) hükümetlerin “Dayanışma ve Adil Dönüşüm Silesia Bildirisi” dahilinde verdikleri sözleri tutmalarını ve daha çok kar elde etmek adına geleceği yok etmeyi göze almış işverenlerle ortak hareket etmemelerini sağlamalıyız. Dünya nüfusunun büyük çoğunluğunu olumsuz olarak etkileyen sonuçları engellemek adına ihtiyaç duyulan köklü değişikliklerin yapılmasının oldukça masraflı olduğuna dair yakınmalarını kaç kere daha dinlemek zorundayız? Bu hareketin öncüsü olan öğrencilerin de fark ettiği üzere bu bahaneleri dinlemenin sonucu onları geleceğinin yok olması olacaktır.
Orman ve ağaç sektörlerinde çalışmakta olan üyelerimiz için bu konu daha da büyük bir önem taşımaktadır. Gezegenimizin geleceğini güvence altına almak için gür ve sağlıklı ormanların varlığına ihtiyacımız vardır. Yenilenebilir ve yüzyıllar boyunca karbonu bünyesinde barındırabilen ağaç ürünleri iklim krizinde çözüme giden yolda önemli bir rol oynamalıdır. Geleceğin sürdürülebilir ormancılık politikaları işçilerin ve halkların menfaatlerini koruyacak şekilde şekillendirilmelidir. Bizler inanıyoruz ki güçlü orman köylülerine, insana yakışır işlere ve sürdürülebilir bir ekonomiye aynı anda sahip olmak mümkündür ve daha iyi bir gelecek için tek çözümdür.
Küresel İklim Grevi’ne destek vermek adına yapabilecekleriniz şu şekilde sıralanabilir:
20 – 27 Eylül haftasında gerçekleştirilmesi planlanan etkinlik ve eylemlere katılmak
BWI’nin hazırladığı poster ile fotoğraf çektirmek ve sosyal medya sitelerinde yayınlamak.