Merkezi idareler, yerel yönetimler ve sağlık ve sosyal hizmetler başta gelmek üzere, kamu sektöründe örgütlü 154 ülkeden 700’ün üzerinde sendikayı temsil eden PSI, kuruluşunun 110. yılında 30. Kongresi’ni gerçekleştirdi. Cenevre’de düzenlenen kongreye Sendikamızı temsilen Genel Başkan Yardımcımız İsmet Tan, Genel Eğitim Sekreterimiz Ahmet Kılıç ve Dış İlişkiler Uzmanı Özgür Doruk katıldılar.
Küresel sendikal hareket, dünya üzerindeki en geniş katılımlı demokratik kitle hareketidir. 1907 yılında kurulmuş olan ve 154 ülkeden 700’ün üzerinde sendikayı çatısı altında bir araya getiren Kamu Hizmetleri Enternasyonali (PSI) bu hareket içerisindeki en büyük uluslararası sendikal örgüttür. Merkezi idareler, yerel yönetimler, sağlık ve sosyal hizmetler başta olmak üzere, kamu sektörünün tümünde örgütlü PSI’ın temsil ettiği 20 milyonu aşkın kamu emekçisinin 3’te 2’sini kadınlar oluşturmaktadır. Uluslararası üst örgütümüz bu yönüyle de küresel sendikal hareket içerisinde ayırt edici nitelik arz eder.
İşçi hakları ve sendikal hakların kazanılmasına önderlik etmek, sosyal adaleti savunmak ve herkesin nitelikli kamu hizmetlerine adil bir biçimde erişimini sağlamak olarak yapıtaşlarını belirlemiş olan PSI, 30. Dünya Kongresi’ni Cenevre’de düzenledi. 800’ü delegelerden, 250’si ise gözlemci ve konuklardan oluşan 1.050 katılımcının akredite olduğu kongrede, 480 kadın temsilci ile PSI kongreleri tarihinin en yüksek kadın temsiline de imza atılmış oldu. Resmi açılışı 30 Ekim 2017, Pazartesi günü olarak belirlenen kongre öncesinde alt bölge komiteleri, genç işçiler ve kadın komiteleri ön toplantılarını gerçekleştirdiler.
Kongre
Ön Etkinlikleri
Yakın tarihli siyasi gelişmeler ile bunun sendikal hareket üzerindeki etkileri, 60 katılımcının hazır bulunduğu Amerika & Karaipler Bölge Komitesi (IAMREC) toplantısının ana tartışma başlığı idi. Aynı gün gerçekleşen Afrika ve Arap Ülkeleri Bölge Komitesi (AFREC) toplantısına katılan PSI Genel Sekreteri Rosa Pavanelli, bölgede faaliyet gösteren sendikaların, PSI’ın vergi adaleti çağrısı ile gerçekleştirdiği kampanyanın başarılı olmasında ne denli etkili olduklarına vurgu yaptı. Asya – Pasifik Bölge Komitesi (APREC), Filipinler’in 151 No’lu ILO Sözleşmesi’ni kabulü ve Avustralya’da özelleştirme karşıtı mücadelelerde kazanılan başarıların aktarıldığı müzakerelere sahne oldu.
Alınan birleşme kararı ardından, PSI’ın Sendikamız YOL-İŞ’in de bünyesinde faaliyetlerini sürdürdüğü Avrupa Bölgesi’ni devralan Avrupa Kamu Hizmetleri Sendikaları Federasyonu da (EPSU), kongre öncesi gerçekleşen son toplantısında kongreye sunulacak olan Eylem Planı üzerine stratejisini tespit etti. 100’ün üzerinde katılımcı ile aynı saatlerde toplanan PSI Genç İşçiler Komitesi şu taleplerin kongreye iletilmesi kararı ile sona erdi: Genç işçilerin yaşamlarını doğrudan etkileyen özelleştirmelere karşı mücadele yükseltilmeli, örgütlenme, işçi hakları ve sendikal haklar mücadelesine daha etkin katılabilmeleri için gençlere yatırım yapılmalı.
“Kamu emekçileri, yolsuzlukların açığa çıkarılmasında önemli rol üstlenmektedirler”, PSI Genel Sekreteri Rosa Pavanelli’nin örgütün Friedrich Ebert Vakfı (FES) ile ortaklaşa düzenlediği sempozyumun açış konuşmasında altını çizdiği nokta idi. Bir gün süren sempozyumda yolsuzlukların ifşa edilmesine katkı sunan çalışanların korunması yönünde alınabilecek tedbirler müzakere edildi. Kongre ön etkinliklerinin sonuncusu olan PSI Kadın Komitesi, kadına yönelik şiddete ve cinsiyet temelli ücret ayrımcılığına karşı mücadelenin kararlılıkla devam etmesi hususunda alınan kararlar ile son buldu.
Kârı Değil
İnsanı Tercih Etmek
Küreselleşen dünyada, zorlukların her biri büyük, karmaşık ve tartışmalı görünüyor. Ancak tüm bunları birbiri ile ilişkilendirmek için şu sorulara yanıt bulmak yeterli olacaktır: İnsanları kârlılık üzerinden mi değerlendireceğiz? Refah, güç ve imtiyazın çoğunluğa değil, azınlığa ait olduğu bir dünya mı istiyoruz? Temel insan hakları ve insan onuru için harekete geçmeye hazır mıyız? Kârı değil, insanı tercih ederek karşı koyuşa geçen pek çok örnek var – ve sendikalar bu mücadelelerin başarısının anahtarıdır. Kamu Hizmetleri Enternasyonali 30. Kongre’si için belirlediği temayı bu cümleler ile betimliyordu.
PSI Başkanı Dave Prentis 30 Ekim 2017, Salı günü Cenevre Uluslararası Konferans Merkezi’ni dolduran bini aşkın katılımcıyı şu sözleri ile karşıladı, “Adil ve eşit bir düzen yaratabilmemiz için, birlikte örgütlenmek ve çok uluslu şirketlerin kâr açlığına birlikte karşı gelmek için bu kongrede bir araya gelmemizden daha önemli bir an yoktur”. İsviçre’den SSP-VPOD Sendikası’nın ev sahipliğinde gerçekleşen kongreye, örgütü temsilen Başkan Katharina Prelicz-Huber hitap etti. Cenevre Valisi ve Cenevre Meclis Başkanı da kongre açılışında yer alan konuk konuşmacılardandı.
Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Genel Sekreteri Sharan Burrow ise yaptığı konuşmada düşüncelerini şu sözleri ile ifade etti, “Kamu hizmetlerine her zamankinden daha çok ihtiyacımız var ve bu nedenle özelleştirme uygulamalarına karşı mücadele veren tek örgüt PSI olmamalı, herkes bu mücadeleye katılmalıdır. Tüm demokratik özgürlüklerimizi birlikte mücadele vererek kazanabilir, kamu hizmetlerinin hayat bulmasında ihtiyaç duyulan sosyal uzlaşıyı birlikte sağlayabiliriz”. İngiliz İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn ise kongreye gönderdiği video mesajı ile PSI ve üyesi bulunan örgütleri kamu hizmetleri için verdikleri mücadele dolayısıyla tebrik etti.
Kongrede yapılan seçimler ile Genel Sekreter Rosa Pavanelli ve Başkan Dave Prentis görevlerine oybirliğiyle yeniden seçildiler. Teşekkür konuşması için kürsü alan Genel Sekreter, “Özelleştirmeye karşı verdiğimiz mücadeleyi sürdürecek ve kamu hizmetlerinin kamu kaynakları ile kamu emekçileri tarafından üretilmesini temin edeceğiz” dedi. Başkan Prentis ise, “Sayımız büyüdükçe, haklarımıza saldıranlara karşı daha güçlü olacağız. Yeni emekçi neslin gereksinimlerine yanıt verebilmek için mücadele stratejilerimizi güncelleyeceğiz” sözleri ile teşekkür konuşmasını gerçekleştirdi.
Kongre
Panel Oturumları
PSI 30. Kongresi’nin 4 güne yayılan genel kurul oturumları, 9 farklı konu başlığının 53 panelist tarafından ele alındığı tematik oturumlara da sahne oldu. İlk panel oturumu, kongre ana temasını da oluşturan “Kâr Değil, İnsan” başlığını taşımaktaydı. Panelistler, dünyadaki tüm bireylerin ödüllendirici ve onurlu bir yaşam geçirmesini sağlamaya yetecek kadar servetin yeryüzünde mevcut olduğuna, ancak mevcut ekonomik sistemin, bu zenginliğin, onu yaratanlara ya da en çok ihtiyaç duyanlara dağıtılmamasını sağlamak için tasarlanmış olduğuna dikkat çektiler.
Ekonomik sistemde ve teknolojide yaşanan gelişmelerin, kamu hizmetlerinin sunulma biçimi üzerindeki negatif etkileri “Kamuda İstihdamın Geleceği” başlıklı panelin ana çerçevesini oluşturuyordu. Panelistler arasında yer alan Uluslararası Çalışma Örgütü Genel Direktörü Guy Ryder, “Teknoloji emeğin geleceğine ilişkin tüm tartışmalarda hâkim başlık. Ancak, onu etkileyen başka faktörler de olacak, en önemlisi de sendikalar” ifadesini kullandı. Daha önce devlet çalışanlarının sunduğu birçok hizmetin, hali hazırda özel sektör tarafından sağlanmakta olduğu, bazı ülkelerde, adalet yönetimi ve güvenlik gibi temel kamu işlevlerinin bile dışarıdan tedarik edildiği panelin altı çizilen saptamalarındandı.
Küresel ekonomide kamu hizmetlerinin rolü başlıklı panelde, kamu sektörü sendikalarının gelecek mücadelesine ilişkin çerçeve oluşturuldu: Demokratik düzeni yeniden kurmak, sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek ve evrensel olarak kamu hizmetlerini herkes için erişilebilir hale getirmek için kamu hizmetlerini insan haklarının pratiğe geçmesini sağlayıcı ve demokratik devlet anlayışının merkezi konumundaki rolüne geri döndürmeliyiz. Yaptıkları ekonomik ve sosyal katkılar için kamu hizmetlerine ve kamu hizmeti çalışanlarına değer verilmesini sağlamalıyız.
Sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesi uygulamalarını konu alan ve bireylerin sağlık hizmetlerine erişiminin temel bir insan hakkı olduğunu hatırlatan bir diğer panel de kongre dâhilinde düzenlendi. “Sürdürülebilir Kentleşme” başlıklı panelde, yerel yönetim hizmetlerinin ihmal edilmesi ya da özel sektörün inisiyatifine bırakılması, halinde ortaya çıkacak bedelin herkese yansıyacağına dikkat çekildi. Adil vergilendirme sistemine olan ihtiyacın vurgulandığı “Kemer Sıkma Çağında Altyapı Yatırımları”, eşitlikçi ve ayrımcılık karşıtı politikalar çağrısı yapılan iki ayrı panel de kongrenin diğer tematik oturumları arasındaydı.
PSI Eylem Planı
ve Kongre Kararları
PSI 30. Kongresi’ne katılan 800 delege, 2018 – 2022 çalışma dönemi süresince PSI ilkeleri çerçevesinde hayata geçirilecek tüm faaliyetleri içeren Eylem Planı’nı da oybirliği ile kabul etti. PSI’ın küresel etkinliği için rehber teşkil edecek olan bu planın girişi bölümünde işçi hakları için verilen mücadelenin, demokrasi, temel insan hakları ve sosyal adalet mücadelesinden ayrı yürütülemeyeceği vurgusu yer almaktaydı. Planı oluşturan 6 mücadele önceliği şu şekilde özetlenmişti: Gücü yeniden inşa etmek, her tür ayrımcılıkla mücadele etmek, adil bir küresel ekonomi sistemi için çalışmak, işçi haklarını ve sendikal hakları güvence altına almak, özelleştirmeleri durdurmak ve kamu sendikalarını güçlü kılmak.
PSI üst yönetimi ve üye örgütlerce kongreye sunulan 42 önerge de kongre kararı olarak delegelerce onandı. Önergeler çeşitli ülkelerde yaşanan hak ihlallerine karşı protestolardan, dayanışma çağrılarına, göçmen, kadın ve gençler gibi özel gruplara ilişkin taleplerden, tüm bireylerin nitelikli kamu hizmetlerine erişimini temin edecek adil ekonomi politikalarına dikkat çekmek üzere hazırlanmışlardı. PSI 30. Kongresi ayrıca uluslararası örgütlerde kısa dönemli sözleşmelerle, ücretsiz stajyer pozisyonlarında güvencesiz koşullarda çalıştırılan emekçilerle dayanışma için de bir eyleme sahne oldu. Kongre 3 Kasım 2017 günü gerçekleştirilen kapanış oturumu ile son buldu.