GENEL BAŞKANIMIZ RAMAZAN AĞAR’IN
KARAYOLLARINDA ÇALIŞAN TAŞERON İŞÇİLERİNİN KADRO TOPLANTISINDA
YAPMIŞ OLDUĞU KONUŞMA METNİ
Sayın Başbakanım;
Sayın Çalışma Bakanım;
Sayın Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanım;
Türk-İş’imizin kıymetli Genel Başkanı ve Yöneticileri;
Sevgili işçi kardeşlerim ve bu mutlu günü paylaşmak için toplantımıza katılan fedakar aileleri;
Sayın Basın mensupları;
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Karayollarında taşeron şirketler aracılığıyla çalıştırılan üyelerimizin sürekli işçi kadrosuna geçirilmesi vesilesiyle düzenlediğimiz toplantımıza hoş geldiniz, şeref verdiniz.
Yarın 1 Mayıs, 1 Mayıs işçi ve emekçilerin bayramıdır. Dünya çapında kutlanan, birlik, dayanışma ve mücadele günüdür. Bayramımız kutlu olsun…
Bu önemli günün arifesinde mutlu bir haber aldığımız için toplanmış bulunuyoruz. Hepimizin bildiği gibi, kamu işyerlerine uzun yıllar işçi alınmadı. Zamanla azalan işçi sayısı nedeniyle işgücü açığı ortaya çıktı. Bu açık hizmet alımı adı altında personel temini suretiyle doldurulmaya çalışıldı.
Bu durum sendikalaşmayı engellemekte ve emeğin hak ettiği değerin altında, kötü koşullarda çalışmasına neden olmaktaydı. Ayrıca, bu şekilde işçi temin edilirken taşeron şirketlere ödenen para ve daha sonra işten ayrıldıklarında ortaya çıkan işçilik maliyetleri de kamunun üzerinde kaldığı için devlet büyük zarar ediyordu. Bu durumu herkes görmesine ve konuşmasına rağmen, sistemin değişmesi için ciddi bir şeyler yapma cesaretini kimse gösteremiyordu.
Sendikamız bu cesareti göstermiş, söz konusu sistemin değişmesi konusunda öncü bir görev üstlenmiş ve beş yıllık özverili bir mücadele sonunda bugüne gelinmiştir. Yol-İş 2010 yılında bu konuda elini taşın altına koyma kararı almış, örgütlü bulunduğu Karayollarında taşeron marifetiyle istihdam edilen işçilerin hepsiyle toplantılar yapıp, bu işçileri üye kaydetmiştir.
Sendikamız bu işçilerin Karayolları işçisi olduğunu tespit ettirmek üzere binlerce dava açmıştır. Söz konusu davalar kazanılmış ve 2011 yılında kesinleşmiştir. Karayolları işçisi oldukları tespit edilenler için açılan alacak davaları devam etmektedir.
Sayın Başbakanım; amacımız hep üzüm yemek olmuştur. Bağcıyı dövmek aklımızdan geçmemiştir.
Binlerce işçi için sendikamızca açılan davalar sonucunda ortaya çıkan alacak rakamlarının büyüklüğü dikkat çekmiş, bizim de çabalarımızla konu kamuoyunun gündeminde önemli bir yere oturmuştur. Sendikamız problemin büyüklüğünü Türkiye’nin gündemine taşımıştır.
Gelinen noktada hükümetimiz de bu sorunun çözümü için gerekli girişimleri başlatmış ve mevzuatta yapılan değişikliklerle, kamu işyerlerinde asıl işlerde hizmet alımı suretiyle işçi istihdamını önlemeye yönelik düzenlemeler yapılmıştır. Sadece yardımcı işler kapsam dışında bırakılmış, bununla birlikte hizmet alınan firmalardaki işçilerin sendikalaşmasının ve toplu sözleşme düzeni içinde yer almasının önünü açan bir sistem planlanmıştır.
Umarız bu sistem önümüzdeki günlerde hayata geçirilebilir ve amacına ulaşır. Bu noktada başta Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız olmak üzere, mücadelemizin her aşamasında bize destek olan Çalışma Bakanımıza, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanımıza, Türk-İş Genel Başkanımıza ve sorunun çözümüne destek olan herkese teşekkür ediyoruz.
Sayın Başbakanım müsaadenizle bu süreçte bize güvenen ve desteğini esirgemeyen işçi kardeşlerime de ayrıca teşekkür ediyorum.
Değerli işçi kardeşlerim;
Sayın Başbakanımız, bu konuyla ilgili müjdeyi vermek üzere toplantımızı onurlandırmıştır. Kendilerine Türkiye’nin sorunu olan bu konunun çözümüne katkılarından dolayı, bütün işçi kardeşlerim ve çalışanlar adına teşekkürlerimi sunarım.
1 Mayıs işçi bayramını tekrar kutluyor, bugüne kadar hayatını kaybeden emekçileri rahmetle anıyorum.
Hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum.