NEDEN SUÇ DUYURUSU YAPIYORUZ ?
- YARGI KARARLARI 2011’DEN BU YANA UYGULANMIYOR.
- KARAYOLLARINDA ÇALIŞAN BİNLERCE TAŞERON İŞÇİSİ MAĞDUR EDİLİYOR, KAMU ZARARA UĞRATILIYOR.
- SENDİKAL ÖRGÜTLENME ENGELLENİYOR.
T.C. Karayolları Genel Müdürlüğü Bölge Müdürlükleri bünyesindeki işyerlerinde uzun yıllardır hizmet alımı adı altında muvazaalı işçi temini yapılmaktadır. Karayollarında bu şekilde çalıştırılan dokuz-on bin işçi söz konusudur.
Bu işçiler işlerini iyi yaptıkları ve kalifiye hale geldikleri için uzun yıllardır aynı şekilde çalışmaya devam etmekte, buna karşılık işçileri temin eden firmalar değişmektedir. Söz konusu işçiler taşeron işçisi olarak görüldükleri ve kağıt üzerinde her yıl yenilenen ihalelerle yeniden istihdam edildikleri için, başta yıllık ücretli izin olmak üzere, eşit şartlarda çalıştıkları Karayolları Genel Müdürlüğünün kadrolu işçilerinin sahip olduğu haklardan yararlanamamaktadır.
Anılan işçilerin Karayolları Genel Müdürlüğü işçisi olduklarının tespiti talebiyle üyesi oldukları Türkiye Yol-iş Sendikası tarafından açılan 6.420 dava lehe sonuçlanmış ve Yargıtay tarafından onanarak kesinleşmiştir. Diğer deyişle yargı kararıyla bu işçilerin Karayolları Genel Müdürlüğü işçisi oldukları kesin olarak tespit edilmiştir. Söz konusu yargı kararları bütün girişimlere rağmen 2011 yılından bugüne kadar uygulanmamış, bu işçilerin Karayolları Genel Müdürlüğünün sürekli işçi kadrolarında istihdamı ve Karayolları Genel Müdürlüğünün kadrolu işçilerinin tabi olduğu toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan haklardan eşit şekilde yararlandırılmaları için gerekli işlemler tesis edilmemiştir. Bu nedenle açılan 6.000 civarındaki alacak davası halen devam etmektedir.
Ayrıca, anılan süreçte çok sayıda işçinin iş sözleşmesinin feshi nedeniyle açılan işe iade davası sonucunda verilen ve Yargıtay tarafından onanmak suretiyle kesinleşen 500’ün üzerindeki işe iade kararı da üzerinden bir kaç yıl geçmesine rağmen uygulanmamıştır.
Yargı kararlarının uygulanması için, kadro talebine gerek olmadığı halde Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından Maliye Bakanlığından 8.761 işçi için iki kez talep edilen kadro kullanma izni yanıtsız bırakılmak suretiyle zımni olarak reddedilmiş, bu ret işleminin iptali için idare mahkemesinde açılan dava sonucunda iptal kararı verilmesine rağmen bu karar da idarece uygulanmamıştır.
İdarenin bu tutumu nedeniyle bir yandan işçiler mağdur edilirken bir yandan da kamunun zarara uğradığı açıktır. Bütün samimi çabalara rağmen yargı kararlarının uygulanması konusunda bugüne kadar hiçbir sonuç alınamamıştır.
Bu şekilde uygulanmayan her bir yargı kararı nedeniyle ayrı bir suç oluşması ve toplam suç sayısının 7.000’in üzerinde olması karşısında, yargı kararlarının uygulanması konusunda görev ve sorumluluğu bulunan Karayolları Genel Müdürlüğünün bağlı bulunduğu Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, halen Karayolları Genel Müdürü olarak görev yapmakta olan Mehmet Cahit Turhan, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşarı Feridun Bilgin, Feridun Bilgin’den önce ve suç tarihinde müsteşarlık görevini yürütmüş olan Habip Soluk, halen Maliye Bakanlığı görevini yürüten Mehmet Şimşek ve Maliye Bakanlığı Müsteşarı Naci Ağbal hakkında, her fiilleri nedeniyle ayrı ayrı cezalandırma talebiyle kamu davası açılması için suç duyurusunda bulunma zorunluluğu doğmuştur. Kuşkusuz ki mağdur olan işçilerin özel hukuktan doğan dava ve talep hakları ile Anayasa Mahkemesine ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurma hakları saklıdır. Bu bağlamda ortaya çıkan kamu zararının adı geçen sorumlulara rücu edileceği de bilinmelidir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Ramazan AĞAR
Türkiye YOL-İŞ Sendikası
Genel Başkanı